Sayfalar

Bir yıl daha biterken...

31 Aralık 2013 Salı

Gördün mü bak bir yıl daha nasıl geçti, farkedemedin değil mi sen de nasıl bir hızla geçtiğini, yine geldik koca bir yılın sonuna, heryerde bir alışveriş çılgınlığı, hediye telaşı, yeni yıl kutlamaları...insanlığın sonu nasıl gelir bilmiyorum ama mevcut teorilere "yapmacıklıktan" şıkkını eklemek istiyorum.

Hayatla olan ilişkimiz o kadar monotonlaşmış, hergün birbirinin o kadar aynısı, o kadar basit ki allahtan yılbaşı diye bişey var da sanki bir sürprizmiş gibi hayatımıza heyecan katıyor.

İşin en travmatik yanı da yeni yıl dilekleri...insanın o büyük yüzsüzlüğü ve tembelliği içinde yeni yıldan beklediği kıyaklar; mutluluk, sevgi, aşk, para, barış vs. ama bu dilekleri gerçekleştirmek için birşey yapacak mısın yada neler yapacaksın sorularının cevabı yok.

Farkına varılmalı ki 2014'e girdiğimizde hiçbişey değişmeyecek takvim yapraklarından başka. Evet belki o gece eğleneceksin, yeni yıl dileklerinde bulunacaksın, 2014'e kalan son saniyeleri sayacaksın. 2014'e girdiğinde içinde saçma bir mutluluk olacak...

Peki ya sonra?

Sonra hiçbirşey değişmeyecek. Sabah uyandığında yine o herzaman uyandığın günlerden birine uyanacaksın. Hayat günlük koşuşturmanın içinde bütün sıradanlığıyla devam edecek. 31 aralık gecesi dilediğin şeyler gerçekleşmeyecek, belki o gece hangi dileklerde bulunduğunu dahi unutacaksın, daha zengin olmayacaksın, daha mutlu olmayacaksın yada dünya daha barışçıl olmayacak...sen hayatına eskisi gibi devam ettiğin sürece hiçbişey değişmeyecek. Bakış açını değiştirmezsen, karar vermezsen eğer daha iyisine ulaşabilmek için farklı bir yol deneyeceğine, yarın bugünden hiç de farklı olmayacak.

Marcel Proust' un bir lafı var ki hayatım boyunca kullanacağım sanırım: "Gerçek yolculuklar yeni kıtaların keşfiyle değil yeni gözlerle mümkün olur"

Sen bu kafayı değiştirmediğin sürece bir yıl daha boşa geçmiş, elin yine bomboş olacak ve önümüzdeki 31 Aralık gecesi yine aynı şekilde, geçen koca yıla yine lanet edicek ve yeni yıldan her yıl aynı şekilde dilediğin dileklerde bulunacaksın.

E peki bu kadar mı değersiz bu gece ey yazar diye soruyorsanız tabiki değil...

Bu gece hesap kesim gecesi...

Hatalarını kendinden daha iyi kim bilebilir insanın? Kim tüm çıplaklığıyla tanır? Kim onun doğumundan beri ensesindedir anbean....

Her şey bir aldatmaca aslında, daha doğrusu bir kaçış. içinden geçenleri söylememek için her yolu dener insan; zamanı yoktur çoğu zaman kendiyle konuşmaya, kendini dinlemeye...

Ama işte bu gece dinle kendini, koy şapkanı önüne...

Bu gece yattığında, başını yastığa koyduğunda kafandaki 2013 tarihli defteri çıkar ve yap hesabını, karını zararını düşün, vicdanın bi yargılasın seni,acılarını kederlerini seviinçlerini düşün, günahını sevabını düşün, yanlış yaptığın işlerini, doğru yaptığın işlerini... yap gelecek yılın planını, şunları şunları yapıcam de, daha mutlu olmak için şunları yapıcam, daha çok para kazanmak için şunları yapıcam de...bunları yap ki geçen yılın boşa gitmemiş olsun ve gelecek yılını da şimdiden heba etmemiş ol.Bunları yap ki yaşadığının farkına var ve ne olursa olsun şükret. Bunları yaptığında -hesap defteri zararda dahi çıksa- büyük bir adım atmış olarak o gece mutlu uyuyacaksın...