'' Bir idam mahkumu, ölümünden bir saat önce, galiba şöyle düşünmüş: eğer yüksek bir yerde bir kayanın üzerinde, ancak iki ayağını koyacak kadar daracık bir yerde oturması gerekse; çevresinde uçurumlar, okyanuslar olsa, sonsuz karanlıklar, sonsuz bir yalnızlık, bitmez tükenmez fırtınalar sürüp gitse bile, o, bir arşıncık yerde ömrü boyunca, binlerce yıl, hatta kıyamete kadar ayakta dursa, yine de öyle bir yaşam, o anda ölmekten daha iyidir. yeter ki yaşasın! nasıl olursa olsun yalnız yaşasın! ''
... ama anlamadıkları şuydu; bazı insanlar hayatlarını kendi istedikleri gibi kurarlar. Geri kalanlarsa onların yaptıklarını birbirlerine anlatıp dururlar.Ben başkalarının hayatlarını anlatarak ömrümü geçirmek istemedim. Varsın başkaları benim hayatımı anlatsın. Sustuğum için mi bana saygı duyacaklardı?Kurallara karşı gelmediğim için mi? Onlar arkamdan konuşmasınlar, birbirlerinin kulağına bire bin katıp beni anlatmasınlar diye bütün hayatımı onların istediği gibi mi geçirecektim?
Tabii ki yapmadım.Umrumda da değildi zaten değer vermediğim insanların benim için ne düşündüğü...
Başucumdaki Müzik / Kürşat Başar
Bu Blogda Ara
...Şimdi neden burdasın? Neden bunları okuyorsun? Belki merak ettin, belki geçerken uğradın, belki tamamen tesadüfen geldin.Belki konuşursun, konuşmasan da olur belki yazarsın, belki de seni yazmışımdır, bişeyler bulursun, belki de hala okumaya çalışıyorumdur. Belki sen de sadece okursun, çoğu zaman sadece okursun. Belki de haklısın, sen (her kimsen) sadece kendine saklısın...
"Özür dilemek, sizin haksız olduğunuz, karşı tarafın haklı olduğu manasına gelmez. Karşınızdaki insana verdiğiniz değerin egonuzdan yüksek olduğunu ifade eder."
0 yorum:
Yorum Gönder