Bazen tek başına kaldığın, yabancı ama aynı zamanda olabildiğince aşina sokaklardan birinden geçersen, içinde bir dem beliriverir. Gözün sokaktaki çocukların heyecanına karışır, yerde gezinen o renkli topa heves edersin. Yerde alçı kırıntısından bozma tebeşir çizikleri… En işe yarar “lap” taşı nerede diye bakınırken bulursun kendini, sanki bulsan oynayacakmışsın gibi, sanki oynasan herkesi yenebilecekmişsin gibi… Sekize kadar o oyunun serüveni sonra birde tersinden oynadı mı kimseyi tutamazsın bir arada, herkes sıkılıverir… Çocuksuz sokakların ıssızlığından da geçiyor olabilirsin elbet. Çöp konteynırları zincirli, etrafında “sezen apartmana aittir çöpünü atma!” uyarıları… Dutlar dökülmüş kaldırımlara, ağır tatlı kokusu basmış ortalığı. Bir rüzgâr var savunmasız duygularına sinsi sinsi üfüren… Etrafında senden daha hızlı ilerleyen toz, kum taneleri… Gözlerine doluşmuş rotası bozuk çerçöpler… Ve o hüznün sokağında yanından geçen bir kuru yaprak, bir anlamsız poşet… Takıldı değil mi seninde gözüne… Arabanın altında bîperva gölgelenen köpekler. Yol çalışmaları yüzünden suratını buruşturmuş asfaltlar… Duvarda kocaman “Seni seviyorum Hatice” cesareti… İnsan nasıl olur da en anlam yüklü hatıralarının sokağında kendine ait bir tane bile bir şey bulamaz… Bir boyası atmış, pası çil yapmış içeri girecek kendine ait kapı bulamaz… Niye mi anlattım bu sokağı sana. Bil istedim sadece. Sadece bil istedim…
... ama anlamadıkları şuydu; bazı insanlar hayatlarını kendi istedikleri gibi kurarlar. Geri kalanlarsa onların yaptıklarını birbirlerine anlatıp dururlar.Ben başkalarının hayatlarını anlatarak ömrümü geçirmek istemedim. Varsın başkaları benim hayatımı anlatsın. Sustuğum için mi bana saygı duyacaklardı?Kurallara karşı gelmediğim için mi? Onlar arkamdan konuşmasınlar, birbirlerinin kulağına bire bin katıp beni anlatmasınlar diye bütün hayatımı onların istediği gibi mi geçirecektim?
Tabii ki yapmadım.Umrumda da değildi zaten değer vermediğim insanların benim için ne düşündüğü...
Başucumdaki Müzik / Kürşat Başar
Bu Blogda Ara
...Şimdi neden burdasın? Neden bunları okuyorsun? Belki merak ettin, belki geçerken uğradın, belki tamamen tesadüfen geldin.Belki konuşursun, konuşmasan da olur belki yazarsın, belki de seni yazmışımdır, bişeyler bulursun, belki de hala okumaya çalışıyorumdur. Belki sen de sadece okursun, çoğu zaman sadece okursun. Belki de haklısın, sen (her kimsen) sadece kendine saklısın...
"Özür dilemek, sizin haksız olduğunuz, karşı tarafın haklı olduğu manasına gelmez. Karşınızdaki insana verdiğiniz değerin egonuzdan yüksek olduğunu ifade eder."
0 yorum:
Yorum Gönder