Sayfalar

Yaşam Cephesi

12 Nisan 2014 Cumartesi

Tüm öğretilenleri unutsak, ne iyi, ne kötü bilmesek.

Yaşadıklarımızı unutsak, unuttuklarımızı yaşasak.

Tüm tanımları silsek, her şeyin gerçek ismini öğrensek. Daha fazla kanmasak bu hayata, içmesek kana kana.

Bir kere olsun şu tekerleme gerçek olsa ve yalnızca gördüklerimizi, duyduklarımızı bilsek ama inanmasak.

İnandığımız her şey yok olsa. Sadece birbirimiz kalsak. Birbirimize inansak. Böylece insan için var olmuş şeyler uğruna insanlara saldırmasak.

Kendimizi sözlerin hedef tahtası zannetmekten vazgeçsek. Kendimiz değil de, fikirlerimiz masaya yatsa, biz yine yatağa.

 Ülkeler ve ilkeler olmasa, insanlar doymasa.

Yalnız kalsak, yalnızlıklarımızı alsak, versek.

Kardeşliğe bu kadar kafayı takmasak da geriye tek kişi zamiri  "biz" kalsa.

Bilmesek kimliğimizi, aslında ne olduğumuzu sonra da kim olduğumuzu bulsak.

Herkesi ayrı ayrı sevsek de, hepsine aynı değeri versek.

Hayat sarhoş olunmaya kıyamayacak kadar güzel olsa.

Ve hiç uyanmasak.

Serpens Immunis          

Bir gün uzaylıların istilasından korkmaya başlarsak ve düşmanla işbirliği yapma veya Dünya terki mümkün değilse bütün dünya buna inanacak, hayat bayram olacak, sonsuza uzanacağız, gelecek kalmadığında.

-Bu sahte- barışın tek sorunu savaşsızlık.

Her birimizin kulağından yırtarcasına çekilmesi lazım.
Borç oldukça insanlar yanlışı, haksızı savunma yiğitliğini gösterecekler.
Bağlı olduğumuz insanlar, ülkeler, kurallar oldukça her zaman doğruyu söylemeyeceğiz.
Hayatta kalma umudunun olmadığı savaş tüm yalanları söker atar.

0 yorum:

Yorum Gönder